Henri Matisse’in torunu Jackie Matisse’in imzası hâline gelen uçurtmaları İstanbul’da… Gill Eatherley’nin küratörlüğünü üstlendiği “Uçurtma Zamanı” sergisi Arter’de ziyarete açıldı.
Jackie Matisse (1931-2021), uçurtmalarını bundan neredeyse yarım asır önce, 1976 yılında çıktığı bir seyahat esnasında İstanbul semalarında uçurmuştu. Bugün canlı renkleriyle Arter binasının ön cephesinde beliren “Gökkuşağı” (1983) uçurtmalarının, yoldan geçenleri “Uçurtma Zamanı” adlı sergisini keşfe davet edecekleri, o günlerde aklından dahi geçmemiş olmalı.
Köklü bir sanatsal mirasa sahip bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jackie Matisse, büyükbabası Henri Matisse’in, 1950 yılında, 80. doğum gününü kutladığı Fransa’nın Nice kentindeki evinin tavanına resimlerini çizerken torunlarına verdiği “Elinizden başka herhangi bir iş geliyorsa sanatçı olmayın. Sanat, fevkalade meşakkatli bir yoldur” nasihatine kulak asmaz. Sanat pratiği, 1962 yılında edindiği bir uçurtmayı ormanda ağaçlar arasında kaybetmesiyle başlar.
“Uçurtma Zamanı”, Jackie Matisse’in uçurtmalarını tüm göz alıcılıklarıyla Arter’in yüksek ve alçak tavanlı, aydınlık ve karanlık farklı alanlarında ilk kez boylu boyunca sergileyerek onlara iç mekânda bütünlüklü bir bakış sunuyor. “Gökkuşağı” uçurtmaları, kare başlarıyla Arter’in ön cephesinden izlenebiliyor. “Dolaşmış Uçurtma Kuyrukları”nın (1977) rengârenk desenleriyle tezat oluşturan “Siyah Beyaz Uçurtmalar” (1989), aşağı süzülerek atriumun derinliklerine uzanıyorlar. Bunlara hemen yanı başlarında, saf ipekten gövdeleriyle asılı duran “Ahmedabad İpekleri” (1981) eşlik ediyor. Çarpıcı renklerdeki bu kumaş şeritlerin tam karşısında, aydınlık bir duvarın bembeyaz boşluğunda, Jackie Matisse’in David Tudor ile gerçekleştirdiği “9 Dizi ve Yansımalar” (1986) adlı işini oluşturan alüminyum formlar yer alıyor.